YARIŞMALAR SÜRECİ

Bir kentte, kentin bütününü ilgilendiren kentsel kamusal mekânların plan, proje ve tasarımlarının elde edilmesinde yarışmalar önemli bir seçenektir. Yarışmalar yoluyla idareler, kamu ihale yöntemlerine dahil bir şekilde, proje elde edilmek istenen alana ilişkin olarak tasarım problemlerini tanımlama, bu problemlerin çözümlerini elde etmek için farklı ölçeklerdeki deneyim ve birikim havuzunu bir araya getirme, fikir zenginliği sayesinde yaratıcılık düzeyi yüksek ve özgün çözüm alternatiflerini görme şansına kavuşurlar. Ayrıca, yarışmalar yoluyla idareler yerel bağlamlara ilişkin mimarlık, tasarım ve planlama problemlerini daha büyük kitlelere mal ederek kentin ve ülkenin tasarım ve yapılı çevre kültürünün gelişiminde kolaylaştırıcılık rolünü de üstlenirler.

Yarışmaların sağladığı zenginlik çok önemli bir kamusal görev alanı olarak kabul edildiğinden dünyanın pek çok ülkesinde kamu tarafından gerçekleştirilecek olan uygulamalarda yarışmaların başat plan, proje ve tasarım elde etme yolu olarak tanımlandığı bilinmektedir. Türkiye’de son yıllarda yarışmalara ve yarışmalarla elde edilen projelere ilgi giderek artmakla birlikte, artan nüfus ve kentleşme oranına bakıldığında hala açılan yarışma sayısının ve çeşitliliğinin arzu edilenin ve muadil ülkelerin çok gerisinde olduğu görülmektedir. Bu sebeple, pek çok meslek insanı ve akademisyen ülkemizde yarışmaların yaygınlaştırılması için özel çaba göstermektedir.

Başkent Ankara’da, uzun bir süredir, kentin bütününde yetki sahibi olan Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yarışmayla proje elde edilmemiştir. Büyükşehir ölçeğinde en son yarışma 2003 yılında açılmıştır. Bu durum Ankara Büyükşehir Belediyesinin geçmiş yıllardaki genel yaklaşımı ile ilgilidir: üniversitelerin, akademisyenlerin ve meslek odalarının kentte yapılacak uygulamalarda yarışma yoluyla da proje elde edilmesi önerisi ne yazık ki dikkate alınmamıştır. Bunun sonucunda Başkente yerel yönetimler eliyle yapılan pek çok proje ve uygulamada fikir çeşitliliğinin oluşmadığı; planlama, mimarlık, kentsel tasarım, peyzaj mimarlığı, güzel sanatlar ve plastik sanatlar alanlarının kente ilişkin düşünme ve öneri geliştirme potansiyelinin kullanılamadığı bilinmektedir.



AKADEMİK DANIŞMA KURULU

Çağın gerektirdiği mimarlık, tasarım ve planlama yaklaşımlarının tartışılabilmesi ve tasarım farkındalığının oluşabilmesi için kenti yönetenlerle o kentte mesleğini icra eden mimarlık, tasarım ve planlama camiaları arasında iletişim, diyalog ve paylaşım sürecinin gerçekleşmesi çok önemli bir gerekliliktir. 2019 yerel seçimlerinden sonra, Ankara Büyükşehir Belediyesinde yönetimin değişmesi ile birlikte bu anlamda önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. 29 Haziran 2019 tarihinde “Ankara Kent Konseyi” kurulmuş, Konsey kuruluşundan itibaren İdarenin kentsel sorunlarda katılımcı bir yaklaşım izlemesi ilkesini benimsemiş;  planlama, kentsel ve mimari projeler konularında bu ilkenin uygulanması için Ankara’da bulunan çeşitli üniversitelerden kırkı aşkın öğretim elemanının Mansur Yavaş’a ilettikleri gönüllü destek talepleriyle Aralık 2019’da Konsey çatısı altında bir “Mimarlık Kültürü ve Planlama” Çalışma Grubu kurulmuştur.

Yarışmaların bu kadar uzun bir süre sonrasında yeniden bir katılımcı yöntem olarak gündeme gelebilmesinde, Kent Konseyinin çabaları, Mimarlık Kültürü ve Planlama Çalışma Grubundan akademisyenlerin, meslek odalarının ve meslek örgütlerinin önerileri etkili olmuş, Ankara’nın biriken sorunlarının uzmanlık alanlarında yetkinleşmiş olan kişilerce yönlendirilmesi; gerektiğinde koruma planı, gerektiğinde mimarlık, kentsel tasarım, peyzaj mimarlığı ve güzel sanatlar yarışmalarının düzenlenmesi; kimi alanlardaki uygulamaların gerçekleştirilmesinde uyulacak ilke ve esasların belirlenmesi için,  Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığının kolaylaştırıcılığında bir Akademik Danışma Kurulunun oluşturulması fikri Ankara Kent Konseyinin  desteğiyle İdareye önerilmiştir. Sonuçta öneri kabul görmüş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın davetleriyle oluşturulan bu kurulda; Prof. Dr. Ali Cengizkan, Prof. Dr. Aydan Balamir, Prof. Dr. Baykan Günay, Prof. Dr. Cana Bilsel, Doç. Dr. Güliz Bilgin Altınöz, Doç. Dr. Lale Özgenel, Prof. Dr. Mehmet Tunçer, Prof. Dr. Namık Erkal, Prof. Dr. Nuray Bayraktar, Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, Prof. Dr. T. Elvan Altan görev almışlardır.

Akademik Danışma Kurulu, gönüllülük anlayışıyla 2020 yılı sonbaharından bu yana her hafta bir dizi çevrimiçi toplantı gerçekleştirmiş; Belediye gündemindeki öncelikli sorun alanlarını teker teker tartışmış, yarışmalara temel olacak anlayışı ve ilkeleri belirlemiştir; belirlemeye de devam etmektedir. Yapılan çalışmalar sırasında bir yandan meslek odaları, meslek örgütleri, akademisyenler ve uygulama içindeki taraflarla iş birliğinin önemi vurgulanırken diğer yandan da sorun alanları üzerinde ortak zemin geliştirilmeye çalışılmaktadır. Böylece katılımcı ve yenilikçi süreçlerin önü açılmakta, geleceğe yönelik yeni ve ufku geniş çerçeveler ortaya çıkmakta; Ankara’nın sorunları ulusal ölçekte katkı ve düşüncelere açılmış olmaktadır. Akademik Danışma Kurulunun yarışmalar özelinde oluşturduğu birikim; yarışma hazırlık sürecini hızlandırmak, gerekli bilgi, belge ve görüş üretme sürecini etkinleştirmek amaçlarıyla değerlendirilmektedir.

 

İdarenin yarışma deneyimi sürekliliğinin bulunmaması sebebiyle Akademik Danışma Kurulu, mesleki deneyim, birikim, toplumsal cinsiyet eşitliği, yarışma deneyimi, pandemi koşullarından kaynaklanan bazı pratik gereklilikler gibi pek çok hususu dikkate alarak yarışma jürilerinin tespit edilmesinde İdarenin belirleyeceği olası isim havuzunun oluşturulmasına da destek olmaktadır. Akademik Danışma Kurulu kendi içinde yaptığı tartışmaların yarışma jürilerine aktarılabilmesini gerekli bulmuş, ancak bunun için danışman jüri üyeliği dışında görev alınmamasını da bir etik ilke olarak benimsemiştir.

 

Türkiye’deki yarışmalar tarihi içerisinde, akademik birikimin etkin kullanımı ve kent konseylerinin kolaylaştırıcılığı bakımından önemli ve tamamen gönüllülük esasına dayalı bu süreç; bir tartışma ortamı oluşturmakta ve bugüne kadar rastlanmamış bir model olarak değerlendirilmektedir. Bu deneyimin, bundan sonra hem Başkent Ankara’da hem de Türkiye’deki diğer kentlerde ortak akıl ve diyaloğa dayalı planlama, kentsel ve mimari problemlerin tanımlanma süreçlerine ve proje üretme pratiklerine katkı yapması umulmaktadır.

 

YARIŞMAYLA ANKARA

Yarışmaların Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetiminin sıklıkla vurguladığı şeffaflık, hesap verebilirlik, katılım ve birlikte yönetim anlayışının bir uzantısı olarak görülmesi gerektiği üzerinde uzlaşılmıştır. Bu bakış açısıyla Başkent Ankara’daki önemli kentsel kamusal alanlara yönelik bir dizi yarışmanın izleğini, yaklaşımını ve önemini vurgulamak için süreci tanımlamak üzere “Yarışmayla Ankara” mottosu Akademik Danışma Kurulu tarafından önerilmiştir. Yarışmayla Ankara mottosu, Başkent Ankara’nın tarihsel kamusal birikimine atıfla kamusallık, katılım ve ortak akıl kavramlarına vurgu yaparak, yarışmaları bir proje elde etme yöntemi olarak önermekte, yarışmaları yeniden Ankara’nın gündemine taşımayı hedeflemektedir.


Bu sürecin aşağıdaki ilkeler esas alınarak yürütülmesi önerilmektedir:


Yarışmaların tanımında kentin sosyo-mekânsal ve tarihsel birikimine, hukuki süreçlere saygı

     Yarışmaların düzenlenmesinde üniversiteler, meslek odaları, meslek örgütleri ve meslek insanlarıyla iş birliği ve katılım

     Yarışmalara ilişkin halkın bilinçlendirilmesi ve farkındalığının artırılması

     Yarışmaların düzenlenmesinde toplumsal cinsiyet  eşitliğine önem verilmesi

     Yarışmaların gerektirdiği mesleki birikime, liyakate ve meslek ayrımlarına saygı gösterilmesi

     Yarışmalar yoluyla kentsel kamusal faydanın elde edilmesinin teşvik edilmesi

     Yarışmalara ilişkin idari kapasitenin geliştirilmesi için yarışmaların gerekli şekilde belgelenmesi ve izleme olanaklarının kamuoyuna sunulması

BAŞKAN’DAN

“Yarışmayla Ankara” Programı

Ankara Büyükşehir Belediyesinde ihalelerin açık  yapıldığı  bir  dönem  başladı.  Her  türlü hizmet alımına şeffaflık getirme hedefimiz, şimdi de önemli kamu yapıları ve kent mekânlarının projelendirmesini yarışmalar yoluyla gerçekleştirme kararıyla, yeni bir yön kazanıyor. Bu kararın vadettiği kazanımlar çok yönlüdür.

Öncelikle, proje hizmetlerinin alımında şeffaflık ile birlikte nitelik de hedeflenerek, yüksek standartlı mekânların üretilmesi mümkün olacaktır. Kamu İhale Kanunu, işlerin sadece en düşük fiyatla yapılmasını değil, alternatifler arasında en niteliklisini aramaya imkân veren yarışma yöntemini de içeriyor. Hizmet alımında serbest rekabet ortamının sağlanmasını amaçlayan yarışmalar, ‘Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışmaları Yönetmeliği’ne tabidir.

Tasarım ve sanat boyutu olan hizmetlerde nitelik arayışı ile rekabetin, liyakat temelinde gerçekleşmesi beklenmeli.  Proje  yarışmaları  bu  bakımdan,  bilinen  en  adil  ve  güvenli  yoldur. Projeler, ilgili meslek gruplarından uzmanlarla yöneticilerin bir araya geldiği jüriler tarafından, müellif kimlikleri gizli tutularak değerlendirilir. Sonuçların ilanından sonra, yarışmaya katılan tüm projeler halka açık olarak sergilenir,  tartışılır,  inceleme  ve  eleştiri yazılarıyla birlikte yayınlanır. Böylece yönetimler ile meslek grupları, mesleklerin kıdemlileri ile  gençleri  ve öğrencileri, katılımcı bir diyalog ortamını kurarlar. Bu yönüyle yarışmalar, toplumda tasarım kültürünün ve mesleklerin gelişmesine önemli katkıda bulunur.

Geçirdiği savaşlar sonrasında genç Türkiye Cumhuriyeti, dönemin kıt kaynaklarına rağmen, mimarlık ve kent planlama hizmetlerini proje yarışmaları yoluyla almaya özen göstermiştir. İlk başlarda uluslararası yarışmalara, daha sonra ülke mimarlarının yetişmesiyle ulusal yarışmalara ağırlık tanınmış ve açılan yarışma sayısı kimi dönemlerde katlanarak artmıştır. Türkiye’de yarışmalar pratiğinin, özellikle 2000’li yıllardan itibaren muadil ülkelerin gerisinde kalışı düşündürücüdür. Ankara’da Büyükşehir Belediyesi tarafından açılmış son yarışmanın 2003 yılına tarihlenmesi ise üzüntü vericidir.

Başkent Ankara’da yeni bir dönemi başlatacak olan programımızın adı, “Yarışmayla Ankara” olarak belirlendi. Programın hedef kitlesi, ilgili meslek grupları olduğu kadar, kent üzerine düşünen ve üreten, kent mekânlarında niteliğe önem veren ve yönetimlerden nitelik talebinde bulunan tüm kentlilerdir.

“Yarışmayla Ankara” kapsamında ilk yarışmamız, “Sağlık Çalışanlarına Şükran ve Anma Mekânı” adıyla açıldı. İkinci yarışmamız ise Ankara’mızın kalbi Ulus’ta, geçirdiği yangın sonrası yıkılan Modern Çarşı’nın arsasında gerçekleşecek “Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi” adıyla açılmakta. Belediyemiz tarafından çıkarılacak yarışmalara katılımın yüksek, sonuçlarının başarılı olmasını diliyorum. 


                                                                                                                                                                                                                                                                Mansur YAVAŞ

                                                                                                                                                                                                                                                                              Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı